Uzmanımız Gözde Çamaş’ın 24.07.2019 tarihli Başkent Gazetesi ile yapmış olduğu röportajı gözden geçirebilirsiniz…
• Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Uzman Psikolojik Danışman Gözde Çamaş. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde uzmanlığımı aldım. Şu an Ankara Üniversitesi’nde doktora öğrenimime devam ediyorum. Metafor Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nde bireysel ve aile psikolojik danışma süreçlerini yürütüyorum. Aynı zamanda okullarda, belediyelerde, resmi kurumlarda ve özel sektörde kurumsal eğitim faaliyetlerini de sürdürüyorum.
• Kurumunuzda yürüttüğünüz çalışmaları anlatır mısınız?
Metafor Psikolojik Danışmanlık; ergenlere, yetişkinlere, ailelere ve kurumlara psikolojik yardım hizmeti sunmak amacıyla kurulmuştur. Metafor Psikolojik Danışmanlık olarak en büyük önceliğimiz; Türk Psikolojik Danışmanlık Derneği’nin etik kurallarına itina ile bağlı oluşumuzdur. Bu doğrultuda; danışma oturumları alanında uzman kişiler tarafından yürütülmekte olup, gizlilik ilkesine göre hareket edilmektedir. Bu bağlamda uzmanlarımız hem konusunda akademik çalışmalar yapmış, hem de saha çalışmaları yaparak teorik ve pratiği zirvede birleştirmişlerdir. Hizmetlerimiz; bireysel ve grupla psikolojik danışma, çift ve aile danışmanlığı, ergen danışmanlığı, kariyer danışmanlığı, kurumsal danışmanlıktır. Bununla birlikte; bireylerin ve kurumların ihtiyaçları doğrultusunda psikoeğitim ve seminerler düzenleyerek psikolojik destek hizmeti sunmaya çalışıyoruz. Sadece kriz odaklı değil; aynı zamanda önleyici ve gelişimsel rehberlik hizmetleri ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
• Aile danışmanlığı niçin önemli?
Aile; yaşamdaki en önemli kurumlardan birisidir. Ailede; her bireyin bazı sorumlulukları ve rolleri bulunmaktadır. Bununla birlikte, dünyada ve ülkemizde, çift ve aile yapısının giderek değiştiği de gözlenmektedir. Değişen ekonomik ve toplumsal normlar, aile yapısını, ilişkileri ve evlilik yaşamını etkilemektedir. Çift ve aile yapısının değişmesi, rol ve statülerde değişimlerin yaşanması ise pek çok probleme neden olmaktadır. Bazı ilişkiler ve aile üyeleri, bu değişim ve gelişimler karşısında zorluklarla karşılaşmakta ve karşılaştıkları problemlerle başa çıkamamaktadır. Bu değişiklikler; ilişkiye, aileye ve evliliğe ilişkin beklentilerin karşılanamamasına neden olarak, problemlerin artmasına yol açmaktadır. İlişkilerde ve ailelerdeki problemlerin bir kısmı ise bireylerin “etkili bir iletişim” tarzına sahip olmamasından da kaynaklanmaktadır. İlişkilerde ve ailelerde karşılaşılan problemlerin üstesinden gelmekte zorlanan bireyler veya aileler ise zaman zaman psikolojik yardıma ihtiyaç duymaktadır. Ailelere sunulan psikolojik yardım sürecinde; aile içi ilişkilerin geliştirilmesi, ilişkilerin desteklenmesi, ailedeki problemin etkin şekilde ele alınabilmesi ve sağlıklı iletişimin kurulabilmesi önemlidir ve bu noktada, aile danışmanlığı hizmeti ile bireylere/ailelere destek sunulmaktadır. Aile danışmanı ise aileyi bir bütün olarak ele alarak, bireylerin iletişim çatışmalarının kaynağını görebilmeleri konusunda kaynak oluşturmaktadır. Aile içi iletişimin güçlenmesi, problemlerin etkili bir şekilde ele alınması ve değerlendirilmesi, çatışmaların çözülebilmesi gibi konularda Metafor Psikolojik Danışmanlık olarak aileleri destekliyoruz.
AİLE İÇİNDE İŞBİRLİĞİNİN SAĞLANMASI GEREKİYOR
• Doğru iletişim tekniklerinin temelinde aile içi iletişimin anlamı ve önemi nedir?
İletişimin iki insan arasında iletilmek istenen mesaj olduğu düşünüldüğünde, kişilerarası iletişimin önemli becerilerinden olan, sözsüz iletişim ve etkin dinleme gibi beceriler, birçok insanın gözünden kaçabilmekte ve bu durum iletişim engelleri oluşturarak, kişilerarası çatışmalar yaşatabilmektedir. Çünkü iletişim denildiğinde, insanlar genellikle konuştukları zaman dilimini düşünürler ve yalnızca konuşarak iletişimin tamamlandığı algısına kapılabilirler. İletişim yalnızca konuşmak değildir; iletişim aynı zamanda neyi, ne zaman, nerede, nasıl, söyleyeceğini bilmek, olayları basite indirgeyerek sunabilmek, akıcı bir dille ve karşınızdaki kişiyle göz kontağı kurarak konuşabilmek, dikkati yoğunlaştırabilmek, karşınızdaki kişinin verilen mesajı anlayıp anlamadığını kontrol edebilmektir. Bireyler, iletişim becerilerini etkin kullanamadıklarında üstesinden gelmekte zorlandıkları kişilerarası problemlerinde birçok iletişim engeliyle karşılaşmakta hatta bu engeller, kişilerarası çatışmalarına da kaynak oluşturmaktadır. Özellikle ailelerde kişilerarası çatışmalar aile içi iletişimin zayıflamasına ve ailedeki bireylerin psikolojik ihtiyaçlarının karşılanamamasına neden olmaktadır. Çatışmaların sağlıklı bir şekilde ele alınması ve çözümlenmesinde; problem çözme becerilerinin kullanılması, ailedeki bireylerin ihtiyaçlarının dikkate alınması, aile içinde işbirliğinin olması ve sorumlulukların paylaşılması, ilgi, sevgi ve şefkat duygularının ifade edilmesi ve ailenin birlikte zaman geçirmesi; aile içindeki iletişimi güçlendiren etmenlerdendir.
İNTERNET, ÖZGÜRLÜK ALANINI KISITLIYOR
• İnternet ortamına odaklanıp, gittikçe yalnızlaşan yeni neslin akıbeti konusunda fikirleriniz nedir? Çözüm önerilerinizi sıralar mısınız?
21’inci yüzyıldaki değişim ve gelişmeler internet kullanımını kaçınılmaz kılmaktadır. İnternet kullanımını olumsuz olarak değerlendirmekten ziyade bizlere ve yeni nesle sağladığı yararlara odaklanmak durumun daha çözümlenebilir olmasını sağlayacaktır. Ancak üzerinde durulması gereken nokta ise internette geçirilen süredir. İnternet kullanımında genellikle ekran başında geçirilen süre ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Günlük rutinlerimiz içerisinde planlama yapmadan internet kullanımına (sosyal medya, oyun, video…) ayırdığımız zaman bazen sosyalleşmemizi internet yolu ile karşılamamıza neden olabiliyor. Örneğin; dışarıda arkadaşlarımızla buluşmak yerine, bu ihtiyacımızı sanal ortamdan karşılayabiliyoruz. Ancak bunun da bazı olumsuz getirileri olabiliyor. Bu olumsuz durumlardan bazıları; sosyalleşme ve iletişim becerileri üzerinde olumsuz etki yaratması ya da fizyolojik birtakım rahatsızlıklara yol açması olarak söylenebilir. Özellikle çocuklara yönelik ailelerin internet başında geçirilen süre ile ilgili daha fazla sorumluluk alması önemlidir. Ebeveynlere; çocukların günlük ekran süresinin takip edilmesi, kaliteli program ve uygulamalarla sınırlandırılması, ebeveynin uygulama ve programların içerikleri ile ilgili bilgi sahibi olması önerilebilir. Çocuğun yaşı ilerlediğinde ise internet süresi ile ilgili aşamalı olarak özgürlük alanının genişletilmesi ve iki taraf içinde uygun olacak şekilde bir anlaşma izlenmesi daha uygun olacaktır. Yetişkin bireylere ise aile, sosyal ve çalışma yaşantısını aksatmayacak ve aynı zamanda uyku ve fiziksel aktivitelerinin önüne geçmeyecek şekilde internet kullanımlarını planlamaları önerilebilir.
• Çocukları yetiştiren ailelerin de eğitime ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz?
Çocuklar; bilgiye en hızlı şekilde aile içerisinde temas ederler. Yani, anne ve babalarının tutum ve davranışlarını gözlemleyerek öğrenirler. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarına sağlıklı rol model olabilmelerinde birtakım becerilere sahip olmaları önemlidir. Bu beceriler ise eğitim ile ailelere kazandırılabilir. Eğitim süreci; ailelerin kendi imkânları ile ulaştıkları kitap ya da internet kaynakları ile olabilir ya da anne ve babalara yönelik yapılan çalışmalarla da desteklenebilir. Her yeni neslin ihtiyaçları bir öncekinden farklılık göstermektedir. Bu yüzden anne ve babaların bilgilerini güncellemeleri ve çocuklarına destek olabilmek amacıyla kendilerini geliştirmeleri önemlidir.
• Ailelerin, çocuklarını özellikle mesleki anlamda belirli kalıplara sokma girişimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Size göre bu çocuklar mesleki hayatlarında verimli olabilirler mi? Detaylı anlatır mısınız?
Çocuklar, mesleklerle ilk olarak aile ortamında ve oyunlar aracılığıyla tanışırlar. Anne ve babaların mesleklere ilişkin görüşleri ve oyuncak seçimleri, çocukların meslekleri algılamalarında birer şema oluşturur. Genellikle bu şemalar; ailelerin mesleklere yönelik taşıdığı kalıp yargıları içerir. Bu yargılar çocukların ilgi, yetenek ve değerleri dışındaki mesleklere yönelmesine kaynak oluşturabilir. Özellikle aileler; çocuklarının ilgi, yetenek ve değerlerinden ziyade, kendilerinin istekleri doğrultusunda seçim yapmaları konusunda ısrarcı olabilmektedir. Bu doğrultuda meslek seçiminde bulunan bireyler ise kariyer yaşamının ilerleyen aşamalarında yaptıkları seçimlerden dolayı memnun olmayabilirler ve pişmanlık hissedebilirler. Aileler; çocuklarına kendilerini tanımaları, ilgi, yetenek ve değerlerini keşfetmeleri ve kariyer hedeflerini oluşturmaları konusunda özgürlük alanı sağlamalıdır. Aksi taktirde hem özel hem de çalışma hayatlarında mutsuz bireylere dönüşebilirler.
ENGELLİ BİREYLER TEKNOLOJİ İLE İŞ HAYATINA KATILABİLİR
• Yine toplumdan soyutlaşmış ve iş hayatına katılamamış engelli bireylere yönelik çalışmalarınızı anlatır mısınız?
Engelli bireylerin iş hayatlarına ilişkin yürütülen bu süreçler; kariyer danışmanlığında, özel gruplara yönelik kariyer danışmanlığı olarak sınıflandırılmaktadır. Özel gruplarla yürütülen kariyer danışmanlığı birçok grubu içinde barındırmaktadır. Bu gruplardan biri sayılan, engelli bireylere yönelik çalışmalar ise yeni yeni çeşitlilik kazanmaya başlamış ve son yıllarda hem ülkemizde hem de yurtdışında meydana gelen gelişmelerle de engelli bireylerin iş hayatına katılımları hızlanmıştır. Engelli bireylerin iş gücünde yer almaları, ekonomik durumlarını etkilemenin yanı sıra kişisel gelişimlerini de güçlendirmektedir. Biz de bu amaçla, kariyer danışmanlığına ilişkin bilgilendirmeler yaparken, engelli bireyleri destekleyecek ve duyarlı olunmasını sağlayacak girişimlerde bulunmaya özen gösteriyoruz. Özellikle teknolojinin bu denli geliştiği ve hayatımızı kolaylaştırdığı son yıllarda, engelli bireylerin fiziksel durumlarından ötürü iş yaşamından soyutlanmalarının önüne geçilmesi gerektiğine inanıyoruz. Her bireyin becerisinin bir diğerinden farklı olduğu düşünüldüğünde de, engelli bireylerinde kendi içlerinde becerileri ve eğitim durumlarına göre ilgili alanlara yönlendirilmeleri sağlanabilir. Özellikle işverenlerin ve toplumun bu konuda daha duyarlı olmasına ve işbirliği yapmasına ihtiyaç duyuyoruz. Öncelikli olarak bu konuda doğru bilinçlendirme ve olumsuz yargıları azaltma, engelli bireylerin daha çok iş yaşamına katılımlarını sağlayacaktır. Kariyer danışmanlığı sürecinde de özel gruplarla çalışırken toplumun onlarda oluşturduğu kalıp yargıları çözümlemeye ve psikolojik iyi oluşlarını güçlendirmeye özen gösteriyoruz.
• Ailenin doğru beslenmesi kişiler arası etkileşimi etkiler mi? Doğru beslenmenin psikolojik etkilerini anlatır mısınız?
Sağlıklı beslenme, bireyin psikolojik iyilik halini etkileyen etmenlerin başında sayılabilir. Psikolojik iyilik haline sahip bireylerin ise çevresine karşı daha anlayışlı ve duyarlı insanlar oldukları araştırmalarla da desteklenmektedir. Yaklaşık son 10 yıldır yapılan araştırmalar, fiziksel ve psikolojik sağlığın bir bütünün parçası olduğunu ve ayrılamaz olduğunu göstermektedir. Sağlıklı beslenmeyen bireylerinse, psikolojik rahatsızlıkları yaşama olasılıklarının sağlıklı beslenen bireylere kıyasla daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Özetle, düzenli ve sağlıklı beslenme, kişiler arası etkileşimi doğrudan etkileyen önemli bir etmendir. Kişiler arasında sağlıklı iletişimin kurulmasında, sağlıklı beslenme bütünün parçalarından biridir.